Aslında bi yerden kabul aldığım için çok mutluyum ama gitme fikrinin ciddiyetini anlayınca birden kalbim cız etti. Kulağımda Cem Karaca Çökertme söylüyor.
Az önce referandum evet / hayır cıları bi sürü broşür uzattı, içimden ülkeye küfrederek geçtim. Sonra dedim içimden, hepsine kızarak iyi yapmıyorum, ama yine de ülkenin bu durumuna kahroluyorum. Şarkı Yeni Türkü, Fırtına’ya geçti. “Yolumuz geçse de bozkırlardan denizlere çıkar sokaklar”.
https://www.youtube.com/watch?v=v9OhV7MXlgk
Gideceğim yer ütopik bi dünya değil ama en azından buraya göre sakin gözüküyor. Üniversite din tabanlı kurulmus olsa da inanılmaz bilimsel gelişmelere kucak açıyor. Bi an düşünüp teklifi kabul etmeyip gitmesem nolur ki, diyorum. Bu kez de içimi kapkara bi his kaplıyor. Nefesim daralıyor İstanbul’da giderek. Belki alerji de bu sebepten, bilmiyorum. Gitmeliyim, sonuna kadar. Ateş pokemonum (<3) var bi de Kanada’nın ılık tarafına gidecek. Şarkı, Veda Busesi’ne geçti. “Hani bırakıp giderken seni bu öksüz tavrını takmayacaktın”.
Hüzünlü biraz. Ama ikimiz de biliyoruz ki bu ülke bize dar geliyor ve kendimizi daha fazla geliştiremiyoruz. Bi kere yaşayacağımız şu hayatta sesimizin kısılması, baskı görmemiz, hayallerimizden uzaklaşmamız bize acı veriyor.
Başka ülkelerde olsak da beyinlerimizi ve hislerimizi özgür bırakabileceğimizi umuyorum. Biz bunu hak ediyoruz. Hem insan nereye gitse ilk başta yalnız kalmak ve alışmak zor gelir. Biz çok cesuruz ve bizim için en zorunu deniyoruz. Umuyorum ki sonunda elimizde kazanımlarla çıkarız.

Mutlaka gittiğimiz yerde sorunlar da olacak, bunlara hazır olmalıyız. Dünyanın hiçbir yeri bizim ütopyamızı yaşamıyor. Her yerde insanlar değil belki ama ağaçlar ölüyor. Gidersek en azından bizim can tehlikemiz olmayacak. Trumpçılar biraz daha az Nazidir diye umuyorum ya da Amerika’daki silahlanma bizi etkilemez. Her şey çok belirsiz ama bunları düşünerek de yaşanmıyor. Gidip en iyisini tecrübe edeceğiz. En azından çevremizde bize değer veren insanlar olacak. Bi sözümüzü dinleyip acaba diyenler olacak. Yeteneklerimiz ve başarımız ile oralarda olacağız. Takdir göreceğiz, dışlanmayacağız. Bize “bunlaaaarr” diye hitap edilmeyecek. Yeni çevre yeni arkadaşlar ile devam edeceğiz. Tabi ki burdaki arkadaşlarımız ve ailemizin yeri bambaşka olacak. Hem Christmas Paskalya derken ne güzel tatillerimiz olacak. Hayattan zevk almayı öğrenmeniz lazım. Çok şanslıyız ve bize baska yerde yaşama imkanı verdiler. Mavili yeşilli güzel ülkemizi unutmadan özgürlüğün keyfini çıkarmaya gidiyoruz. Öğrendiklerimiz ile geleceği değiştirme imkanımız olacak. Kendi işimizi, istediğimizi yapabileceğiz ve hayalerimize yaklaşacağız (Oskar vs Nobel). Bence buna değer 🙂












Yorum bırakın