Sonuç ne olursa olsun bu kadar gerginlik bi halka çok fazla. Keşke sadece atom fiziğine lanet etme lüksümüz olsa. Ona gelene kadar, dışarda hava almaya çıksak Yunan tanrılarından emanet aldığımız lanet kontenjanını ilk beş dakikada dolduruyoruz.

***İZİNLİ GÖRSELLERİ KULLANMAYA ÇALIŞIYORUM. KAYNAK BELİRTMEDEN KULLANDIĞIM VARSA LÜTFEN İLETİŞİME GEÇİN 🙂 KAPAK RESMİ:UMUT SARIKAYA

Bizi biraz olsun rahatlatacak tek şey hedeflerimiz, hayallerimiz, yanında olduğumuz/olacağımız insanlar. Müzik sanat bilim bizi gündemin dışında tutmaya yarasa da bazen öfkemizi onlara da bulaştırıyoruz. En yakınımızdakileri üzüyoruz bu gerginlik yüzünden belki de. Gittim, gideceğim, gidemeyeceğim derken hayatlarımız alt üst oluyor.

Ağzımın Tadı

Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,

Boğazımda düğümleniyorsa lokma,

Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa

Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,

Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,

Denize bile iştahsız bakıyorsam,

Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,

Bu darağacı suratlı toplum!

Oktay Rifat HOROZCU

Seçimleriniz hayatımızı bunaltıyor. Sizinle aynı yerde nefes alamıyoruz. Gitsek kaçak oluyoruz gitmesek terörist. Başka seçenek mi bıraktınız?

Açlık Çoğunluktadır

Gülü çiğdemi filan bırak

Sardunyayı karidesi filan bırak

Acıyı ve ölümleri bırak

Oy pusulalarını ve seçimleri bırak

Evet

Seçimleri özellikle bırak

Çünkü açlık çoğunluktadır

Her kişinin ukala ömrü

Yeter sanılır çiçeklenmeye

Ve dünyanın karanlığından

Bir aşk bahanesiyle kurtulmaya

Kaçıp giden baharların anısı

Elden ele devredilen bir gençlik duygusu

Laleler sümbüller bütün öbür boklar püşürler

Hakkım var mıdır bunları söylemeye

– vardır

Güneş doğarken ve batarken

Yazdan kışa girerken ve kıştan çıkarken

Ve dağda ve kırda

Hakkım vardır –

Çünkü en azından dünyadan

Dölsüz katırlar geçer

Yüklü vagonlar geçer

Demir yüklü şilepler geçer

Yelkenleri işletenleri ve tayfalarıyla

Ve onların karıları ve çocuklarıyla

Ve bilinmez sanılır geleceği

Bir demiryolu makasçısının

Oysa kesinlikle yazılmıştır

Her sevgi kitabında

Asıl olan açlıktır

Çoğunluktadır

Sevişmek o yüzden gereklidir

Evet açlık, yok olsun bütün incelikler

Mendiliniz var mı, kabak ograten

Bof strogonof mantar fileminyon

Güneş görmemiş midye

Midye görmemiş güneş

Ve soygun halindeki otel malzemeleri

Ve altın arayıcılar

Ve istedikleri yerlerde

Yüksek graviteli petrol bulanlar

Hem thames kıyısında

Hem mekong deltasında

Bir kalça fotoğrafına bunlarla birlikte bakanlar

Çoğunlukta değildir

Açlık çoğunluktadır

Artık her şeyi yaşadık

Ve birlikte düşündük

Ve düşündük ki her şey cehennem

Bir bakışta

Ve cehennem

Başarılmamış bir savaştır

Dünyanın ortasında kullanılmamış bir su

Cehennem, insanın kendi ciğeri

At sırtında taşınan ölü

Kundağa girmeyen bebe

Karanlıklarda açan çiçeklerin

Bir insanın ölümüne dönüşü

Bir insan ölümü olmaya

Çünkü açlık çoğunluktadır

– İşte o zaman diyorum ki –

Gelişin şen olsun senin

Her şey esirgesin seni

Çünkü açlık çoğunluktadır

Ve ezecektir gücüyle dünyayı

– İkimize bir aşk elbette yetmez

Türlü şeylerin savunulduğu –

Diriliğe eşitliğe tokluğa

Artık ayıp olan tokluğa

Çünkü açlık çoğunluktadır

Açlık.

Turgut UYAR

Kupkuru bi ağacın dalı haline getirdiniz bizi, kopup gideceğiz işte. Köklerimize saldırdınız çünkü.

(yeni gitarım ve kayıt tekniklerinde gelişmemi görmem açısından buraya bırakıyorum başka bir versiyonu)

Bu kadar gerginlik fazla. Bırakın artık insan olalım. Bi çember çizip içine giremezsin, demekten vazgeçin. Biliyorum, bu temennileri ne kimse duyacak ne de uygulamaya çalışacak. Yine de insan ne ile yaşar? Umut? Saçmalık? Albert Camus? 

Tek yaşamak, tek savaşmak zor. Aklımızla alay edilmesi, duygularımızın incitilmesi norm oldu. Bari bunu birbirimize yapmayalım.

Sensiz Olmaz

Yine kendi kendime sormadan duramadım

Niye seni böyle istiyorum bulamadım

Yalnızlık zor sokaklar çıkmaz

Sensiz olmaz

Hep tekdüze her şey dümdüz

Sensiz olmaz

Anlamak çözmeye yetmez

Sensiz olmaz

Biraz telaşlı, huzursuz

Sensiz olmaz

Bülent ORTAÇGİL