Neden ‘nedensiz’ olsun?

Yazılacak şeyler var. 

Kızgınlıklarımız, küslüklerimiz veya sevmelerimiz nedensiz olabilir mi? 

Korku ve kaygı sevgili psikologlarımızın en sevdiği kelimeler. Sizi konuştura konuştura ‘kökenine’ inerler. Yani bi ‘ilk sebebe’. 

Böyle giderse Yalçın Küçük gibi yazmaktan kendimi tutuklatacağım 🙂

Bilinç akışıma izin verince ucu bucağı olmadan saçılıyor fikirler, elbette nedenleri ile birlikte. Akmıyor bazen de. ‘Sen hep kendine önlemler aldın Ben kendime yasaklar koydum Önümüzde barajlar var Bu su hiç durmaz ‘ 

https://www.youtube.com/watch?v=WwIY07S2Uy8

Yukardaki abiyi de kızdırmayalım evde yoksak sıkıntı var sanırım 😦

Bilincimin akmamasının sebebi korku ve utanma olabilir. Mesela birine hayran olmak beni utandırır, neyse ki pek nadir oluyor. Çok bilmek herkese nasip olmamış. Hele o bildiklerini canla başla öğretmeye çalışanlar benim için ayrı bi yerde. 

Kendisini değil saf bilgiyi pazarlayanlar. Değerini karşısındakinin belirlemesine izin verenler. Bildiğini dikte etmeyenler. Dünyayı bilip birlikte keşfetmeye davet edenler. Uzaydan da haber soranlar. Sakin konuşup konuşurken düşünenler. Öğrenmeye akıllarını hep açık tutanlar. Düşünürken yüzü gülenler. Çözüm için çalışanlar. Bilhassa elektronlara saygı duyanlar. Manyetik alanla coşanlar. 

Elime kağıt kalem verip aşkın kanunu yaz deseler, işte yukardakileri formülize ederdim ama ne kağıt kalemi internet çağındayız yahu!